"Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa (erkek veya dişi oluşunu, renk ve özelliklerini) O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır."(1)
Rahman ve Rahim,her şeye Kadir olan yüce Rabbimin adıyla...
Kurak,yağmura hasret zamanlar geçiriyoruz.Su sıkıntısı,kuraklık alarmları veriliyor.Yağmurun yağması için elimizde hiç bir gücümüz yok.Aciziz,her şeyde olduğu gibi bu konuda da yine Rabbimize muhtacız.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimde her sıkıntıya,her probleme bir çıkış yolu gösterilmiş,tabi bakmasını bilene,idrak edebilene...Tarih boyunca insanların yağmura ihtiyaçları,yağmura hasretleri olmuş.Yağmurlar bazen rahmet yağmurları olmuş,bazende isyan edenlere,küfürde,ahlaksızlıkta ileri gidenlere azap vesilesi olmuş.
"Sonra geridekilerin(Lut kavminin) hepsini helak ettik.Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, (uyarılanların) o yağmuru ne kötü bir yağmurdu!
Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır. Ama çokları iman etmiş değillerdir."(2)
Dünyamıza,yaşadığımız topluma,kendimize dönüp baktığımızda,önceki isyankar kavimlere benzer hallerimiz yok mu?Allah'ın yasak ettiği her fiil normal görülür olmuş.
İçki,kumar,haram yeyip içme,ahlaksızlık,çıplaklık,namazsızlık,şirk,rüşvet,faiz,alışverişlerdeki aldatmalar,dünya coğrafyasında mazlum kardeşlerimize yapılan bitmek bilmeyen zulümler ve dahası...Adeta Allah'ın azabını buyur eden bir halimiz var.Allah'a kul olduğumuzun bilincine varıp,Allah'ı büyük görmek,O'nun her şeye kadir olduğunu idrak edip Ona yalvarıp yakarmak,bol bol istiğfar etmek,isyanlardan dönmek zamanıdır.İşte rahmet yağmurlarına kavuşabilmenin Kur'an-ı Kerimdeki reçetesi.Reçete Nuh(a.s)'ın diliyle bizlere sunuluyor,gelin kulak verelim,gönül verelim:
"Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.
(Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,
Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın.
Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz?
Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır." (3)
Demek ki Allah'tan mağfiret dilemek,günahlara tevbe etmek yağmura sebepmiş.Mağfiret dilemek sadece yağmurlara değil,malların ve evlatların artmasına,dünyanın arzu edilen,hoşa giden nimetlerine kavuşmaya bir sebepmiş.Allah'ı büyük bilip O'nu yüceltmek,günahlardan dönüp,O'ndan(c.c)mağfiret dilemek Allah'ın(c.c) nimetlerini yağmur gibi üzerimize yağdırması için bir sebepmiş.
Kur'an'ı Kerim Allah'a isyan eden,Peygamberlerine itaat etmeyip öğütlere kulak asmayan kavimlerin helakından bahseder ve bizleri uyarır.Yaratılış amacımıza ters her amel ve davranış,Allah'a isyan ve O'nun emirlerini hafife almak,yok saymak,yağan yağmurların tufan olup üzerimize yağmasına,azgın dalgalara dönüşüp içinde bizi boğmasına sebep olabilir.Böyle acı bir durumda,Allah'ın azabından,bizi kurtaracak hiç bir kimse de olmaz çevremizde.Çeşitli şekillerde helak edilen,Ad,Semud,Lut ve Nuh kavimleri bunun yaşanmış örnekleridir.Bunlar hikaye olsun diye değil,ibret alınsın diye bize anlatılmıştır.Her hal-ü karda bizler Rabbimize muhtacız.Bu muhtaçlığın idrakine varıp O'na(c.c) yönelmek,O'na(c.c) sığınmak,O'ndan(c.c) istemek,O'ndan(c.c) mağfiret dilemek,isyanlardan dönmek tek çıkar yolumuz.
"Nesefi der ki:"Hasan-ı Basri'den rivayet edildiğine göre bir adam ona kıtlıktan şikayet etti.Hasan-ı Basri:Allah'tan mağfiret dile dedi.Başka birisi ona fakirlikten,bir başkası çocuklarının azlığından,diğer biri de tarlasının veriminin azlığından şikayet etti.Bunların hepsine mağfiret dilemelerini emretti.Bunun üzerine Rabi b.Subeyh,Hasan-ı Basri'ye:
Sana çeşitli konularda şikayete gelen insanların hepsine mağfiret dilemeyi emrettin,deyince Hasan-ı Basri:
"Dedim ki : Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.
(Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,
Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın."
ayetlerini okudu."(4)
İbn Kesir Nuh suresinin bu ayetlerinden dolayı ,istiska namazında(yağmur isteme)Nuh suresinin okunmasının müstehap olduğunu söyler.Nitekim mü'minlerin emiri Hz.Ömer'de(r.a) yağmur istemek için minbere çıktığında okuduğu ayetler arasında bu ayetlerde yer alıyordu.
Yazımın sonunda,sizleri,Nuh'un(a.s) diliyle bizlere kurtuluş reçetelerinin,dünya ve ahiret nimetlerine ermenin, şifrelerinin verildiği Nuh suresinin tefsirlerine yönlendirerek sözlerimi nihayete erdiriyorum.
Rabbim bizleri,akledenlerden,rızası gereğince amel edenlerden,istiğfarı halinden ve dilinden düşürmeyenlerden ve bu sebeple rahmet yağmurlarına kavuşan,dünya ve ahiret saadetine eren salih kullarından eylesin(amin)
************
1)Lokman suresi 34.ayet meali
2)Şuara suresi 172-173-174.ayet mealleri
3)Nuh suresi 10-11-12-13-14.ayet mealleri
4)el-Esas fi't- Tefsir c.15.s.357
hayatcemresi